Lordoz bel boşluğunun artması ya da düzleşmesi olarak tanımlanabilir.
Omurgamıza yandan bakıldığı zaman boyun ve bel kısmında içeri doğru bir kavis, sırtta ise dışarı doğru bir kavis bulunur. Bu kavislerin belirli sınırlar içerisinde olması bizlerin hareket kabiliyetini ve yaşam kalitesini korumak için gereklidir. Ancak kavislerin azalması ya da artması ile günlük yaşamımızı etkileyecek problemler oluşabilir.
Lomber lordozun artması bel çukurunun artmasıdır. Bu postür bozukluğunu karşıdan göremeyiz, bu kişilerde yandan bakıldığında bel kavitesinin artmış, kalçanın dışa doğru çıkmış ve karın bölgesinin öne doğru çıktığı postürü görürüz.
Karın, sırt, kalça kasları ve bağlarındaki dengesizlikler ve güç kayıpları bel çukurluğunu artırır. Ayrıca karın kaslarında gevşeklik, aşırı kilo, lomber lordozu artırır. Lomber lordozun artmasının en önemli sonucu bel ve bacak ağrılarıdır. Ayrıca omurlarda kayma (spondilolistezis) olan hastalarda lomber lordoz (bel çukurluğu) artmıştır.
Artmış lordozun kaslarımızdaki etkileri şu şekildedir;
- Kısa gergin bel ve sırt kasları
- Uzun gergin karın ve göğüs kasları
- Uzun ve gergin kalça ön grup kasları
- Kısa ve gergin bel kasları
Lomber lordozun azalması ise bel düzleşmesi olarak bilinir. Bu postüre sahip kişilerde bel kavisi azalmıştır. Karın kasları bel kaslarına göre daha kuvvetlidir. Kalça ve diz eklemleri hiperekstansiyondadır, aşırı geriye gitmiştir. Bu hastalarda disklere binen yük arttığı için lomber disk hernisi ( bel fıtığı) riski artar.
Bel düzleşmesi olan kişilerde arka bacak kaslarında germe bel kaslarında kuvvetlendirme egzersizleri uygulamak egzersiz programının olmazsa olmasıdır.
Günlük hareketlerimizde, oturmada ve ayakta durmada posturumüzün durumuna göre dokularımız adapte olur ancak tekrarlı bir harekette ya da ağır bir şeyi kaldırmakta dokularımız her zaman bu adaptasyonu koruyamaz ve ağrı oluşturabilir. Duruş bozukluklarının herhangi biri başladığında zamanla diğerleri de zincir reaksiyon şeklinde oluşmakta ve kas-iskelet sisteminin diğer bölgelerinde de rahatsızlıkların oluşumuna yol açmaktadır.
Lordozun artması da azalması da birer postür bozukluğudur ve semptom vermeden (ağrı oluşturmadan) önlem almak çok önemlidir. Günümüzde bel, boyun ve sırt ağrıları nedeniyle kliniğe başvuran hastaların çok önemli bir oranında sadece postür bozukluğunun yan etkileri olarak fıtıklar, kas spazmları ve eklem ağrıları görülür. Bu kişilerin medikal tedaviden önce doğru postür alışkanlığını geliştirerek öncelikle sebebe yönelik terapinin yapılması gerekir.
Kişiye özel haftada 2 gün 30-45 dk. lık egzersizlerle bel ve kalça kaslarının ihtiyaca göre kuvvetlendirilmesi ve esnetilmesi ile yaşam kalitemizi yükseltmek mümkündür.
Doğru duruş; ağrılardan uzak, kas gerilimlerinin olmadığı, kendine güven ifadesinin yansıdığı önemli bir konudur. Özellikle ergenlerde mutlaka titizlikle üzerinde durulmalıdır.